Kaçmak; deprem olduğu anda, akla gelen ilk senaryolardan birisidir. Japonya’da araştırma yaptığım ilk zamanlarda bir gün, sarsıntının ve camlardan gelen seslerin etkisi ile deprem olduğunu fark ettim, çalışmamı bırakıp ayağa kalktım. O anda, etrafıma bakıp bir şekilde binadan çıkmayı düşünüyordum ki bütün herkesin çalışmasına devam ettiğini görünce ben de işimin başına döndüm. Peki, gerçekten depremden kaçabilir miydim?
Diyelim ki deprem şu an başladı. Yapılan çalışmalara göre bir insanın okuma hızı yaklaşık olarak saniyede 4 kelimedir. Yani bu paragrafı okumaya başlayıp bu cümleyi bitirdiğinizde geçen süre içerisinde; depremin olduğunu fark etmeniz, kaçış senaryosunu netleştirmeniz ve sonrasında da senaryoyu uygulamanız gerekmektedir. Çünkü bu anda, en büyük deprem kuvveti binanıza ulaştı. Kaçmak için süreniz bulunduğunuz konuma göre değişmekle birlikte, 30 Ekim 2020 İzmir açıklarında olan deprem için 15 saniye, 23 Ekim 2011 Van depremi için 12 saniye ve büyük bir felakete neden olan 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi için sadece 5 saniyedir. Bu süreye ek olarak, kaçmak için uygulamaya başladığımız senaryoya ayağımızın altından kayan zemini de eklemek gerekir. Ve bu paragrafı okumayı bitirdiğinizde deprem çoktan sona erdi, belki de...
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan çalışmada olası bir İstanbul depreminde yaklaşık 48 bin kişinin yaralanacağı, 14 bin kişinin de öleceğini belirtiliyor. Aklınıza masanın altına girmek bile gelmeyebilecek kadar kısa bir karar verme süreniz olduğuna göre, eğer binanınız güvenli değilse muhtemelen yaşamınızın son bir paragraflık zamanı kalmıştır.
Şanslıysanız eğer, gözlerinizi bir toz bulutunun arasında açacaksınız, belki karanlık ve soğuk olacak, önce nefes almakta zorlanacaksınız. Vücudunuzun hiç bilmediğiniz yerlerinde acılar hissedeceksiniz ancak kıpırdayamayacaksınız. İşte o anda zamanın ne kadar yavaş aktığını fark edeceksiniz. Biraz daha şanslıysanız eğer, koşturmalar, makina gürültüleri ve yakarışlar arasından bir ses duyacaksınız.
“Sesimi duyan var mı?”
“Sesimi duyan var mı?”
“Sesimi duyan var mı?”
Ve çok çok çok daha şanslı iseniz. Onlar da sizi duyacak.
Comments